1520 ve 1630 yılları arası kurtadam inanışının en yaygın olduğu dönem olup, bu tarihlerde Avrupa’da kayıtlı tam 30.000 kurtadam vakası vardır. Bu batıl inanışa göre, kuduz olan kurtlar ve kurtadam tarafından ışınlan şahıslar kurtadam oluyordu. Dolunay altında açıkta uyumak, kurtların içtiği sudan içmekde tehlikeliydi. İsviçre’n filozof doktor Paracelsus.kurtadamların öte dünyada ruhu rahat etmeyen kimseler olduğunu yazmıştı. Yine, dolunay geceleri şiddet duygularını tatmin etmek isteyenlerin sihirle kurtadam olabileceklerine inanılıyordu. Kurtadamlar, kıllı kurt derilerini insan oldukları zamanlarda normal derilerinin altında gizliyorlardı. Bir inanışa göre, dolunay olan gecelerde ay en yüksek noktaya geldiğinde, diğer bir inanışa göre ise kurtadam kendisi dönüşmek istediği zaman veya tesadüfi olarak kurt şekline dönüşüyor ve insanları genellikle gırtlaklarından ısırmak suretiyle öldürüyordu.
Kurt şekline dönüşen insanın sadece sesi ve gözleri aynı kaldığından, bunlar sadece bu özelliklerinden ayırt edilebiliyordu. Bazen kurt adamın elbiseleri saklanılarak, kurt adamın insan şekline dönmesini engelleyip onu yakalamak mümkün olabiliyordu. Ancak onları yaralamak veya öldürmek sadece gümüş kurşunlar veya gümüş kılıç ile mümkündü. Yaralanan veya ölen kurt adam çabucak insan şekline dönüyordu. Ayrıca kurt adama ismiyle hitap etmek veya 3 damla kanını akıtmak da onu insana çevirebiliyordu. Kurt iken yaralanan kurt adam, insan şekline dönüştüğünde yaraları da iyileşiyordu. Bazen ölen kurt adamlar vampire dönüşüyor ve yeni bir dehşeti başlatıyordu.
