Cinler Hakkında Genel Bilgiler

Doğaüstü güçler en eski çağlardan beri insanoğlunun ilgi alanındadır. Parapsikologların bedensiz varlıklar, musevilerin cenabet güçler, hristiyanların kötü ruhlar ve müslümanların ise cinler olarak tarif ettiği bu yaratıklar bütün ilahi dinlerin alimlerince, pozitif bilim­lerin açıklama getiremediği birçok olağanüstü olayın sorumlusu olarak gösterilmektedir. Peki bu doğaüstü güçler kimdir ve nasıl varlıklardır? Araştırmalarım sonucunda söz konusu doğaüstü güçler konusunda en detaylı bilginin Kur’an-ı Kerim’de olduğunu öğrendim. Gerçekten de kanımca bu bölümde anlatacağım esrarengiz olaylarla ilgili sayısız teoride, bütün olayları tek bir çerçevede açıklaya­bilen yegane çözüm cinlerdir. Söz konusu esrarengiz ve paranormal olaylara, Kuran-ı Kerim’de detaylı olarak anlatılan, İncil ve Tevrat gibi diğer kutsal kitaplarda da söz edilen cinlerin, karakterleri ve yapıları göz önünde tutu­larak yorum getirildiğinde, bulmacanın taşları yerine oturabilmektedir.

CİNLER

Mevcut oldukları inkar edilemez bir şekilde İlahi kitapların ayetleri ile sabit olan görünmez, ışınsal varlıklardır. Tevrat ve İncil’de de zaman zaman bahsedilirken Kur’an-ı Kerim’de cinler hakkında bir sure nazil olmuştur. Ayrıca sahih hadisler ve tecrübeli alimler ile de cinlerin hayatı hakkında oldukça geniş sayılabilecek bilgiler verilmiştir.Kutsal kitaplarda cin olarak isimlendirilen varlıklar halk arasında peri, hayalet, ruh gibi adlarla anılmaktadır. İslâm âlimlerine göre kastedilen şeyler farklı olmakla birlikte, neticede bunların hepsi cindir. Ancak burada hemen bir parantez açıp şunu açıklamalıyım ki, yukarıda anlatmak istediğim ruh, ruh çağırma ve hipnotizma seanslarında gelen fakat aslında cin olan varlıklardır. Yoksa her insanın bir ruhu vardır ve bu cin aleminden tamamen farklıdır. Ancak söz konusu seanslarda cin insanları kandırmak için sanki insanın ruhu imiş gibi davrandığından halk arasında bu seanslarda rol alan cinlere ruh denilebilmektedir. Şimdi söz konusu ayetler ışığında, konuyla ilgilenen din alimlerinin cinlerin varlığı hakkında verdikleri bilgilere kısaca değinmek istiyorum.

Cinler Kimdir?

İslamiyet’e göre cinler, Allah’ın yarattıklarından bir yaratıktır. Ancak insanlarla meleklerden ayrılırlar. Bunun yanında insanlar ve cinlerin, akıl, özgürlük, doğru ile yanlışı ayırt etme kabiliyeti gibi ortak özellikleri vardır. Kuran-ı Kerim’de meleklerin nurdan, cinlerin yalın bir ateşten ve insanların da çamurdan yaratıldığı yazılıdır.

Cinlerin Yapısı

Işınsal yapıları sebebiyle ömürleri oldukça uzundur. İnsanlara nazaran çok daha zeki ve kabiliyetlidirler. Ancak karakter olarak insandan daha zayıftırlar dolayısıyla çok fazla yalan söylerler. Uzun ömürlü olmaları ve çok yüksek hareket kabiliyetleri sebebiyle geçmişi gayet iyi bilmektedirler. İstedikleri anda, dünyanın herhangi bir yerinde olabilirler. Zeki olmaları ve birçok konuyu aynı anda bilmeleri sebebiyle geleceğe yönelik doğruluğu yüksek tahminlerde bulunabilirler. Ancak çok yalancı oldukları göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısı ile kendilerine inanılamaz. Cisimleri hareket ettirebilme ve yakabilme kabiliyetleri vardır.

Cinlerin Meskenleri

Cinlerde insanlar gibi yeryüzündedir. Ancak daha çok harabelerde, yıkıntılarda, metruk yerlerde, mezarlıklarda, pis yerlerde ve ahırlarda bulunurlar. Bu sebeple cinciler ve büyücüler, cinlerin barınağı olan bu yerlere sıkça rağbet ederler.

Cinlerin Yeme ve İçmeleri

Bu konuyla ilgili olarak kesin deliller olmamakla beraber bazı alimler cinlerin insanlar gibi yiyip içtiğini, bazıları yeme içmelerinin olmadığını, bazıları da her iki cinsin de bulunduğunu iddia etmektedirler. Bunun yanında cinlerin sevdiği yiyecekler olarak tezek, kemik ve pirinç rivayet edilmektedir.

Cinler İnsanlara Görünür mü?

Cinler, insanlara kendi vücutları ile görünmeyip hayvan veya insan kılığında görünür. Dolayısıyla buradan da çeşitli yerlerde görülen hayaletlerin cin olabileceği gerçeğini rahatlıkla anlayabiliriz. Bu cinin istediği herhangi bir hayvan veya kişi olabilir. Ekseriyetle siyah kedi veya köpek, koyun, akrep, yılan şeklinde görülürler. Siyah kedinin uğursuzluk sayılmasının orjini de bu vakadır. Ayrıca sesle ya da kişiyi uykuda rahatsız edip sıkıştırmak suretiyle varlıklarını hissettirirler.

Burada ayrıca kendi başımdan geçen bir tecrübeyi anlatmak istiyorum. Kimliğini açıklamak istemediğim çok yakın bir akrabam, zaman zaman cinler tarafından rahatsız ediliyordu. Bu rahatsızlığı da kendisi şöyle tarif ediyordu: “Uyku ile uyanıklık arasında geliyorlar, göğsüme, ellerime, ayaklarıma bastırıp hareket etmemi engelliyorlar. Bir nefes alıp verme ve ayak sesi duyuyorum ama göz kapaklarım o kadar ağır ki ancak yarı yarıya açabiliyorum, tabii ki o anda çok korkuyorum. Fakat yaklaşık 30 saniye – 1 dakika süren bu halden sonra herşey çözülüyor ve kalkıyorum.” Çocukluk yıllarımdan beri bu tip olaylara ilgim olması sebebiyle, konuyla ilgili okuduğum kitaplar, ayrıca tıp derslerinde psikoloji ve psikiyatri bilimleri konusunda oldukça detaylı eğitim almamız nedeniyle, halüsinasyon, illüzyon, bilinç, uyanıklık gibi hallerini de göz önünde tutarak bu anlatılanların bir tür kabus olduğu kanısına varmıştım.

Bana göre söz konusu akrabam, benim bildiğim bazı bilgileri ve açıklamaları bilmediği için olanları yanlış yorumluyordu. Aradan geçen yıllar sonunda bir gece anlatılan olayları kendim bizzat yaşadım. İlk defasında kötü bir kabus olduğunu düşünüp aldırmadım. Ancak ertesi gece aynı şey başıma gelince bunun ne olabileceğini düşündüm. O anda kesinlikle uykuda değil, tamamen bilinçli idim. Çünkü duyduğum seslerin hırsıza mı. yoksa habersiz eve giren bir yakınıma mı ait olduğunu kendime soruyor ve bu sorulara mantık yürütüyordum. Bir yandan hareket etmeye çalışırken biı yan dan da eğer hırsız veya sapık bir katil ise hareket etmemin mi, yoksa hiç kıpırdamamamın mı uygun olacağını gayet rahat düşünebiliyordum. Ayrıca duyduğum nefes alıp verme ve ayak sesleri çok netti. Soğuk soğuk terleyip sırılsıklam olmuştum. Seslerin ne yönden geldiğini rahatça takip edip, neye ait olduklarını yorumlayabiliyordum. Daha sonra gündüz bütün gün bu konuyu düşündüm bir türlü ne olduğunu anlayamıyordum. Ancak 3. kez art arda aynı olayı yaşayınca birden kafamda bir şimşek çaktı ve yaşadığım olayların yakınımın bana anlatıpta, benim rüya zannettiğim fakat gerçekte cin rahatsız etmesi olayı olduğunu anladım. Bayağı tedirgin olmuştum, hemen kendisini aradım ve durumu anlattım. O da benim kendisiyle olan yakınlığım sebebiyle bunun doğal olduğunu, korkmamam lazım geldiğini ve tedbir olarakda bazı sureleri okumam gerektiğini anlattı. Bu tavsiye üzerine 1 hafta sure ile söz konusu sureleri okuyarak yattım ve rahatsız edilmedim. Fakat daha sonra yine zaman zaman bu olayları yaşadım. Ancak artık tedbiri biliyordum.

Cinlerle İnsanlar Arası İlişkiler

Cinler yapı olarak insanlara göre daha avantajlıdır. Dolayısıyla çeşitli şekillerde insanlarla bağlantı kurabilir ve çoğu zamanda bu bağlantı sonucunda insanları kendilerine tabi hale getirebilirler. Cinlerin bunu yapabilmek için temel olarak iki yöntemleri vardır; Ya kendilerini resmen bildirirler ya da insanın düşüncelerini etkilerler.

Cinlerin kendilerini tanıtarak insanlarla iletişim kurmasında, cinler genellikle insanların fizik veya psikolojik açıdan zayıf olduğu dönemleri kullanırlar. Çünkü bu dönemlerde cinler insan beyninde daha rahat hakimiyet kurabilmektedirler. Cinler kendilerini tanıttıktan sonra, kişiden onlara itaat etmelerini, aksi takdirde onlara korku vererek veya acı çektirerek eziyet edeceklerini söylerler. Bu durumdaki insan da bulunduğu zayıf durum sebebiyle mukavemet etmezse cinin yönetimi altına girer. Hipnoz altındaki veya trans halindeki kimseler vasıtasıyla ruhlarla yani gerçekte cinlerle konuşma olayında da prensip aynıdır. Kişiden gevşemesi ve kendini serbest bırakması istenir ki, beyin üzerindeki hakimiyet azalsın ve irtibata geçilmek istenen cin rahatlıkla gelsin.

İnsanın düşüncelerini etkileme yönteminde ise cinler kendilerini cin olarak tanıtmayıp, dini inancı olan kişilere bir din büyüğünün ruhu, dini inancı zayıf olan kişilere ise insani yönü çok kuvvetli bir ruh olarak tanıtırlar. Böylece kişi bunlara inanırsa cinin istekleri doğrultusunda hareket eder. Çünkü doğru yaptığına inanmaktadır. Böyle bir konumda cin, insanın bazı isteklerini yerine getirerek veya bazı doğru tahminler yapmasını sağlayarak, onun kendine olan güvenini, çevresindeki şahısların da bu kişiye olan güvenlerini arttırır. Böylece cin kurbanını havaya sokarak hem onu yönetir hem de ona hayranlık duyanları… Cin, insana, şiirler, kitaplar yazdırabilir, insanların geçmişleri ve o günleri hakkında bilgiler verir, düşünceleri okuyabildiği için diğerlerinin problemlerini, isteklerini ona bildirir ki o da etrafını etkilesin. Bazı falcı ve medyumların gösterileri bu şekilde meydana gelmektedir.

Cevap Yaz